Şeytan İnsanların Yemeklerini Nasıl Yemez?
Cabir (RA) dedi ki: Allah Resulu'nun şöyle buyurduğunu işittim. "Kişi evine girdiği zaman ve yemeğe oturduğunda Yüce Allahın ismini zikrederse şeytan kendi yoldaşlarına şöyle der "Bu gece size bu evde yatak da yok yemek de yok! Eğer eve girdiğinde Allahın adini zikretmezse
şeytan yoldaşlarına şöyle der "Yatacak yeri buldunuz! Yemeğe oturduğunda Allahı zikretmezse "Yatağı da buldunuz yemeği de" der.
Cinler insanlarla cinsel temas kurabilirler mi?İnsan ruh nefs ve fizik vücuttan yaratılmıştır. İnsan nefsleri ile cinlerin fizik vücutları birbirine çok yakın yaratılmışlardır. Bu nedenle cinler sahip oldukları kişinin vücuduyla cinsel ilişkiye girerler. O kişi böyle bir alışkanlıktan sonra bundan kolay kolay vazgeçemez. Devamlı huzursuzluk içinde olur. Hatta çocuklarının olduklarını iddia edenler bile vardır.
Bilinmelidir ki; Allah'ın müsaadesi olmadan şeytan kimseye bir zarar veremez. Allahû Tealâ buna ne zaman müsaade etmez? Akîl-baliğ olan kişi hacet namazı kılarak Allahın tayin ettiği mürşidini Allah'tan sorup da mürşide tâbî olursa o kişi muhafaza altına alınır ve kurtulur. Kişi şüpheye düşmedikçe durumunu muhafaza eder. Cenneti de hak eder
Süleyman'ın mülkü üzerine onlar şeytanların okuduğu (anlattığı tilâvet ettiği) şeylere uydular (tâbî oldular). Oysa Süleyman (sihir yapmadı ve) kâfir olmadı. Fakat şeytanlar insanlara sihri öğretmekle kâfir oldular. Babil (şehrin)deki iki melek (olan) Harut ve Marut'a indirilen şeyleri (öğretiyorlardı). Oysa onlar: "Biz (im bilgimiz sizin için) sadece bir fitne bir imtihandır. Sakın (sihir ilmini öğrenerek) kâfir olmayın." demedikçe hiç kimseye bunu öğretmezlerdi. O zamanlar (sihir meraklıları ve onu geçim vasıtası yapanlar) o ikisinden erkek (koca) ile karısının arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Halbuki onlar Allah'ın izni olmadan onunla (sihirle) hiç kimseye zarar veremezlerdi. Zaten onlar kendilerine fayda verecek şeyleri değil zarar verecek şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki; onlar onu (sihri ve ona ait bilgileri) satın alan (ve onunla çıkar sağlayan) kimse için ahirette bir nasip olmadığını bilirlerdi. Kendi nefslerini onunla ne kötü bir şeye sattıklarını onlar keşke biliyor olsalardı.